Diyanet (28 Ağustos 2020) Türkiye Geneli Cuma Hutbesi Yayınlandı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelindeki tüm camiilerde birliktelik sağlanması amacıyla her hafta büyük bir dikkatle hazırlanan Cuma Hutbeleri ziyaretçilerimiz tarafından oldukça ilgiyle karşılanmakta. Her hafta Cuma Hutbelesini ilk yayınlayan site olma gururunu yaşıyoruz. Detaylar 27 Ağustos 2020 tarihli haberimizde

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelindeki tüm camiilerde birliktelik sağlanması amacıyla her hafta büyük bir dikkatle hazırlanan Cuma Hutbeleri ziyaretçilerimiz tarafından oldukça ilgiyle karşılanmakta. Her hafta Cuma Hutbelesini ilk yayınlayan site olma gururunu yaşıyoruz.
Tarih: 28.08.2020 ALLAH’IN DİNİNİ YÜCELTME GAYRETİ
Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi, müminleri müjdele.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kim, Allah’ın sözü yücelip hâkim olsun diye savaşırsa o, Allah yolundadır.”2
Değerli Müminler! Geçen hafta yeni bir hicri yıla girdik. Yarın ise 10 Muharrem Âşûrâ gününü idrak edeceğiz. Peygamber Efendimiz, “Âşûrâ günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan ümit ediyorum.”3 buyurmuştur. Muharrem’in dokuzuncu veya on birinci gününü de Âşûrâ gününe ekleyerek iki gün oruç tutmayı müminlere tavsiye etmiştir.4 Âşûrâ günü, aynı zamanda Şehitlerin Efendisi Hz. Hüseyin’in ve beraberindeki Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan yetmiş küsur kişinin Kerbelâ’da şehadete yürüdüğü gündür. Bu elim ve hazin hadise, Peygamber aşkıyla yanan bütün mümin yüreklerin yarasıdır. Bugün Kerbelâ’ya benzer ağır yaralar almamak için bize düşen vazife, bilgili olmak ve bilinçli davranmaktır. Hz. Hüseyin gibi, son nefesimize kadar Kur’an-ı Kerim’in rehberliğine ve Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesine bağlı kalmaktır. Unutmayalım ki, şu fani dünyanın hiçbir menfaati, iman kardeşliği ile gelen bereket ve rahmetten daha üstün olamaz. Mal, mülk, makam ya da şöhret, hiçbir zaman bir müminin duasını almaktan, bir gönüle şifa olmaktan, aynı yüce ideal uğrunda fedakârlık yapmaktan daha değerli olamaz. Bu vesile ile başta Hz. Hüseyin Efendimiz olmak üzere, Kerbelâ şühedasını rahmetle anıyorum. Bu vatanın aziz şehitlerini, hassaten 30 Ağustos günü milletçe zafere ulaştığımız Kurtuluş Savaşımızda canlarını feda eden yiğit askerlerimizi, gazilerimizi ve ordularımızı yöneten kahraman kumandanlarımızı rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. 1 Saf, 61/13. 2 Buhârî, Tevhîd, 28. 3 Tirmizî, Savm, 48. 4 İbn Hanbel, I, 240. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
(Resûle itâ'at eden, Allah'a itâ'at etmis olur.) [Nisâ 80]
(Resûl, size ne verdiyse onu alin, size neyi yasakladiysa ondan sakinin!) [Hasr 7]
M.İslamoğlu mehmet Okuyan vb gibi Hadis İnkarcısı Münafıklara Diyanetten Geç kalmış Bir Hutbe Babasının bile İran Kafalı Şia Dediği adama nasıl inanırlar aklım almıyor
" Allah’ın o şehir halkının (malından), resûlüne fey olarak verdiği şey (savaşsız elde edilen ganimet), artık Allah’ın, resûlünün (peygamberinin), ona yakınlığı olanların, yetimlerin ve yoksulların ve yolcularındır. (Bu) içinizden zengin olanların arasında elden ele dolaşan bir mal (servet) olmaması içindir. Ve resûl, size ne verdiyse o zaman onu alın. Ve o, sizi neden nehyetti ise o taktirde ondan vazgeçin. Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır." haşr 7
ayrıca resule uymak Allaha uymaksa o halde neden resule uymuyorsun da buhariye uyuyorsun. resula uymak kurana uymaktır o yüzden emevi dinini sorgulayın ve gerçek islama dönün. hadisler emevi uydurması birer mişnadan ibarettir ve bir kısmı 1400 yıl önce geçerli olup günümüzce geçerliliğini yitirmiş hükümlerden ibarettir.