Yeme bağımlılığı, günümüzde işlenmiş yüksek kalorili ve yüksek oranda şeker ve yağdan zengin besinlerin uzun bir süre tüketilmesi sonucunda oluşan bir bağımlılıktır. Ayrıca duygu durum bozuklukları, duygu denetiminde zorluk, stresle baş etmede zorluk ya da depresyon gibi rahatsızlıklarda kişinin ruhsal sorunlarıyla başa çıkma çabası sonucunda da ortaya çıkabilmektedir.

Scripps Araştırma Enstitüsü, 2010 yılında ilginç bir araştırmadan elde edilen verileri yayınladı. Araştırmada fareler iki gruba ayrıldı. Bu grupların yüksek kalorili besinlere farklı düzeylerde ulaşmaları sağlandı. İlk gruba günün belirli bir saatinde ve sınırlı bir sürede yağ ve şeker içeriği yüksek gıdalara yönelmesi sağlandı. İkinci gruba ise bu gıdalara gün boyu sınırsız bir erişim imkanı tanındı. Deneyin sonucunda bu gıdalara sınırlı erişimi olan birinci gruptaki fareler mevcut kilolarını korudular. Sınırsız tüketmesine izin verilen ikinci gruptaki farelerde ise yeme bağımlılığı gelişti ve kısa sürede obez oldular.

Araştırmaya göre yeme bağımlısı olan farelere yağ ve şeker oranı yüksek gıdaları vermeyi kesip onlara sağlıklı bir diyet yaptırmaya çalışıldığında, yemek yemeyi kabul etmediler ve hatta açlıktan ölecek duruma geldiler. Şeker ve yağ içeren besinlere karşı bir tolerans geliştirdiler. Bu sağlıksız gıdalara erişmek için çeşitli şoklara razı oldular. Bu yolda acı veren şoklara katlanmaları, kokain veya eroin bağımlısı olan farelerle benzerlik göstermektedir. Eroin bağımlısı farelerin uyuşturucu almayı bıraktıktan sonra beyin kimyalarının normale dönmesi yalnızca iki gün sürüyorken, araştırmadaki yeme bağımlısı olan fareler ise iki hafta sonra normale döndüler. Ayrıca araştırmadan elde edilen bu veriler yeme bağımlılığı ve madde bağımlılığının aynı sinir sistemi biyolojisinin ürünü olduğunu da gösteriyor. Yani buna göre yağ ve şeker de eroin kadar bağımlılık oluşturabiliyor.

Bu çalışmalar bize gösteriyor ki insanlar da aynı bu araştırmadaki fareler gibi yeme bağımlısı olabiliyorlar. Yeme davranışı bir tür bağımlılığa dönüşebiliyor. Üstelik diğer eroin, kokain ya da alkol gibi bağımlılıklarla paralel durumlar ortaya çıkarıyor. Yeme bağımlılığı, madde bağımlılığı kadar önemlidir. Madde bağımlılığı kadar şiddetlidir çünkü madde bağımlılığı ile beynimizin aynı bölümünü uyarır.

Yeme bağımlılığı olan kişilerde kısaca şu şekilde bir döngü ortaya çıkar:

Kişi tükettiği yüksek yağlı ve şekerli gıdalardan haz ve keyif duymaya başlar. Fakat bir süre sonra aynı keyfi elde etmek için bazı yiyeceklerden daha fazlasını yemek ister ve bu miktar sürekli artar.

Yiyecek tüketmediğinde yoksunluk çekmeye başlar. Yoksunluk hisside bu besinleri tüketme isteğini arttırır. Bu bir kısır döngüye girildiğini gösterir. Kişi artık yemek yemekten eskisi gibi keyif alamasa da neredeyse bu besinleri yemeden yaşayamaz hale gelir ve kendisini çok kötü hisseder.

Dyt. Abdül Samet Koçyiğit

Kaynak:

Dow, M.(2018). Yemek Bağımlılığı. İstanbul: Remzi Kitabevi

Behice, B.(2017). Bakırköy İlçesindeki Yetişkin Popülasyonda Yeme Bağımlılığı ve İlişkili Etmenler. Yüksek Lisans Tezi, Haliç Üniversitesi.