Kimlik Kontrolü ve Nüfus Sayımı

Hiç düşündük mü? Kemik iliğinde doğan bir hücrenin organları dolaşarak tekrar kemik iliğine nasıl döndüğünü, görevi gereği akciğerde mikroplarla savaşmış ve yaralanmış bir beyaz kan hücresinin, muayenesinin nasıl yapıldığı, tedavi için sağlık merkezine nasıl gittiğini, öldüğünde nasıl defnedilip yeni hücreler için nasıl hayat kaynağı olduğunu… Müthiş bir gizem…

İlginçtir; dokuda olan dokuda kalıyor. Dokusal hücreler sabittir hareket etmezler. Dokusal hücrenin defnedilmesi, törenin yapılması, kayıtın tutulması, bu işlemlerin sinyalizasyonu, gerekli hücrelerin buraya sevk edilmesi başlı başına bir muamma. Ancak var ve şu anda içimizde oluyor, hissediyor musunuz?

Özellikle hatırlatmak isterim. Köyünden çıkmış ve tekrar köyüne dönmek isteyen her hücre mutlaka kalbe uğramak zorundadır. Kalbe uğramadan tekrar köyüne dönemez, döndürülmez. Bu sırlı, bir o kadar da karmaşık yolculuğun planlanması, biletin alınması, hücrenin uygun taşıta bindirilip, aktarmasının yapılması, hıza ihtiyaç olduğunda hızlı trene bindirilmesi ve ineceği yerde trenin durup, beklemesi, köyün durağında hücrenin inmesi, hücrenin köyüne varması ne kadar da ilginç ve zor bir süreç. Ancak o kadar kolay, o kadar düzenli.

Bu yazıda yukarıdaki olaylara bakışımızı değiştirecek bilgiler bulacak, sağ kulakçığın farklı bir işlevi olabileceğini anlayacağız.

Tekrar vurgulayalım. Kan damarları içerisinde dolaşan hücrelerin hepsi gezgin hücrelerdir. Asla yerlerinde durmazlar. Hep hareket halinde koşturup dururlar. Tek durdukları yer görevlerinin bittiğinde dağıtılıp yeni hücreler oluşumunda yedek parça olarak kullanılacakları bölüme alındıkları zamandır. Evet, vücudu dolaşmış, seferlerini tamamlamış gezgin hücreler sağ kulakçıkta toplanırlar. Nüfus sayımı başlamıştır.

Anlamak istediğimiz şudur. Gezgin hücreleri ve vücudun değişken dinamik yapısı içerisinde diğer doku hücrelerini tanımak, sayılarını, özelliklerini ve bilgilerini güncellemek kısaca nüfus sayımı yapmak.

Yeri gelmişken Küçük dolaşım (akciğer dolaşımı) yaklaşık 5 dakika, büyük dolaşım (sistemik dolaşımı) ise yaklaşık 25 dakika sürmektedir. 5 dakikada canlandırılıp görev verilen hücreler, 5 katı zamanda bu görevlerini icra ederek sağ kulakçığa gelirler. Yani her 5 dakikada bir bilgi güncellemesi yapılmaktadır.

Mevcut son bilgilerin hafızaya alınarak kayda geçirildiği, görev dağılımının yapıldığı bilgi işlem merkezi gibi sağ kulakçık çalışmakta olabilir m? Olabilir. Evet, sağ kulakçık kalbimizin iki adet olan pil merkezlerini içerir. Kalbimizin esas pili olan ömrümüz boyunca kalbe elektrik veren sinüs düğümü, sağ kulakçığın girişinde dış tarafta yerleşiktir. Bu elektrik santralinden çıkan kablolar sağ kulakçığı tamamen sarıp sarmalayıp alt kısımda iç tarafta bulunan başka bir elektrik santraline kulakçık karıncık düğümüne uzanırlar.

Sağ kulakçığın duvarları sinir hücreleri tarafından yoğun elektrik telleri gibi sarılmış bir kapalı tarayıcı sistemi gibidir. Bu elektriksel ağ ve biyoelektrik santraller hücreleri tanımakta, işaretleyip kimlik kontrolü ve nüfus sayımı yapmakta olabilir.

Sağ kulakçık içerisinden geçen her hücre tanınmakta, sayılmakta son durumları güncellenmektedir. Bu işlevsel faaliyet her beşer dakikalık döngülerle tekrarlanmakta ve vücudun her zaman canlı, taze olması için gereken sistematik kurgu yerine getirilmektedir. Hücrelerin tanınması ile sağ kulakçık bir postane görevi yapmakta hücreleri tanıdıktan sonra işlevsel özelliklerine göre pullamakta ve gidecekleri noktalara göre de mühürlemektedir. Bu işlenmiş ve sayılmış hücreler elektromanyetik olarak ayrıştırılarak, uygun vasıtalarla görev yerlerine doğru yola çıkmakta gidecekleri yere kadar hiçbir aksaklık yaşamadan yolculuklarını yaşadıkları süre boyunca güvenle yapmaktadırlar.

İşte bu hayat, hayat içinde hayat, can içinde can, işte bunların farkında olmadan yaşayan biz…