Ataklar, tekrarlayan krizler ve benzeri belirtilerle karakterize edilen Kaçıs Sendromu;

Kaçış Sendromu Nedir?
Nadiren karşılaşılan bu hastalık bir ani şok hissiyatına ve bazı tehlikeli krizlere sebep olmaktadır. Bir diğer adıyla Capillary Leak Syndrome Kaçış Sendromu hastalığını keşfeden kişinin soy ismiyle(Clarkson) de bilinmektedir. Hayatınız için tehlikeli bir sürece sebep olan bu hastalık Kılcal damarlardan damar dışına geçen bazı maddelerden kaynaklanmaktadır. Ardından da vücudun bazı bölümlerinde şişlikler meydana gelmektedir. Şok etkisiyle de bilinen bu hastalık nedeniyle kan basıncındaki düşüklük ön plana çıkmaktadır. Bulaşıcı özelliği olmayan bu hastalık için Kaçış Sendromu hangi doktor bakar araştırılmasına gidildiğinde ise Kardiyoloji bölümü yer almaktadır.
Kaçıs Sendromu Belirtileri
Hastalığa sahip olan kişiler için ilk zamanlar belirtiler ortaya çıkmaz ve kişi normal bir yaşam sürdürmelerine devam eder. Belirtiler nedensiz ataklar sonucunda sinyallerini vermeye başlar. Ataklar arası sürenin ne kadar olacağı tam olarak bilinmemektedir. Fakat hastalığın daha belirgin duruma geldiğinde ise;
- Kan basıncındaki değişiklik
- Bulantı ve kusma
- Sindirim sistemin bozukluklar
- Karın ve eklem ağrıları
- En belirgin belirti olarak da şok etkisi ve şişlikler gibi bazı semptomlara rastlanmaktadır.
Nasıl teşhis edilir?
Hastanın yaşamış olduğu bazı belirtiler ve şikayetler doğrultusunda gerekli bulgular sonucunda Kaçış Sendromu teşhisi konulabilir. Kaçış Sendromu teşhis ve tedavi aşamasında hastalarda yapılan kapsamlı tetkikler sonucunda olumlu sonuçlar elde edilebilir. Tansiyon düşüklüğü ise kan basıncına bağlı olarak bu tetkiklere cevap verebilecek en önemli Kaçış Sendromu teşhisi olarak görülmektedir. Bunlar dahilinde hastanın şikayetlerine neden olabilecek herhangi başka bir rahatsızlığı olup olmadığı konusunda kesin bulgular edinilmeli ve gerek tedavi için vakit kaybı olmaması önemlidir.
Kaçış Sendromunda erken teşhisin önemi
Her hastalık için önemli olan erken tedavi süreci Kaçış Sendromu için de olumsuz gelişebilecek bazı durumları dahilinde oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bunun için gereken tetkik ve tanı testleri uygulanmalı bir an önce tedavi sürecine gidilmelidir.
Yaşanılan ataklar nedeniyle vücudun bazı bölümlerinde meydana gelen hasarlar belki de zamanla daha büyük bir sorun haline gelebilir. İlk olarak yapılması gereken doku ve organlara zarar verme ihtimalini düşünerekten hastalığın sebep olduğu atakların önüne geçmektir. Antibiyotik ve enfeksiyon ilaçlarının da bazen bu yönde kullanıldığı görülür. Belirttiğimiz tansiyon düşüklüğünü dengede tutmak adına hasta için tansiyon izleme formları düzenlenerek veya bazı ilaçlar kullanılarak gidişat kontrol altına alınır. Hasta için alerjik bir rahatsızlık teşkil edebilecek her türlü maddelerin tespit edilmesi ve tedavi süreci boyunca kaçınılması gerekir.
Kaçış Sendromu tedavi yöntemleri
Tam anlamıyla hastalık için herhangi kesin bir tedavi yöntemi tüm çalışmalara rağmen bulunmasa da hastalığın getirecek olduğu ve yaşam fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemesinin önüne geçmek için gerekli önlemler alınmaktadır. Kişinin yaşamış olduğu ataklar derhal kontrol altına alınmazsa bu ataklar kişi için kalıcı hasarlara neden olur ve kişinin hayatını olumsuz etkiler. Bu yüzden doktorlar hasta kadar yakınları için de bu süreç için gerekli bilgilendirmenin yapılmasını üstlenir.
Kaçış Sendromu tedavisine hangi bölüm bakar?
Tedavi sürecinde hastalar hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkilenmektedir. Bu durumda kişinin alabileceği psikolojik destek psikiyatri hastaneleri tarafından sağlanmaktadır. Önemli bir role sahip olan psikiyatri doktorları hastanın bu süreçte olumsuz etkilenmesinin önüne geçmesinde yardımcı olmaktadır.
Hastanın henüz ataklar sırasında sağlığında herhangi bir sorun yoktur ve nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Yaşanılan şikayetler de günlük hayatımızda da bazı nedenlere bağlı olarak yaşadığımız şikayetler ile benzerlik gösterdiği için anlamakta zorluk çekilir.
Kaçıs sendromu kalıtsal mıdır?
Bu hastalığa neden olan etkenler tam anlamıyla bilinmese de genel olarak hastalar üzerinde yapılan tetkikler ve araştırmalar sonucunda genetik olmadığı kanısına varılmıştır. Ayrıca kaçış sendromuna neden olabilecek bazı durumların da varlığından söz etmek mümkündür. Bunlar ;
- Böbrek yetmezliği
- İlaçların yan etkileri
- Kanser tedavisi için kullanılan yöntem ve ilaçlar olarak sıralanabilir.
Kısacası yaşanılan bu gibi durumlar kan ile bağlantılı olmasından dolayı damarların görevlerini yapmasını engellemesi söz konusudur ve bu da Kaçış Sendromunu tetikleyen bir durum haline gelmektedir.