NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda gerçekleştirilen konferansa; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ertan Özensel, Fatma Karipcin, İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sefa Bardakcı, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Vedat Aktepe, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Ahmet Avlanmaz, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

Belediye Meclisi Ağustos Ayı Toplantısı Yapıldı Belediye Meclisi Ağustos Ayı Toplantısı Yapıldı

Kuran-ı Kerim Tilavetinin okunmasıyla başlayan konferansta konuşan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu,  “Dünya, 1 ve 2. Dünya Savaşı diye iki savaş gördü. 1. Dünyanın Savaşının devamı 2. Dünya savaşı olarak tanımlarsak ve aslında 2. Dünya savaşını da 1. Dünya savaşının tamamlanmamış kısmı olarak söylersek abartmamış oluruz. Çünkü 1. Dünya Savaşı’nda gerçekleşen adaletsiz paylaşım üzerine 2. Dünya Savaşı karşımıza yeniden çıkmıştır. Kut’ül Amare’nin başlangıcı 1. Dünya Savaşı’dır ve  Osmanlı’nın mücadele verdiği 6 cepheden birisidir. İngiliz kuşatmasında olan Kut’ül Amare’de önemli bir zafer elde ettik. Ancak bu büyük zaferi taçlandıramadık ve bizlere bu zafer unutturuldu. Çünkü Çanakkale gibi taçlandırdığımız Kut’ül Amare’ni İngiliz şeytanlığı  sonucu masada kaybettik” dedi.

Konuşmasında, Suriye ve Irak’ta toprak bütünlüğünün korunamaması ve buralarda ortaya çıkacak olası terör örgütü devletçiklerine karşı mücadele veren Türkiye’nin, 1926 Ankara Antlaşması doğrultusunda Musul ve Kerkük’e müdahale hakkının olduğuna dikkat çeken Sofuoğlu, “ 1926 Ankara Musul antlaşmasının 1. Maddesine göre Bürüksel sınır çizgisi bulunmaktadır. Bu maddeye göre 1953’e kadar Musul’da İngiliz Mandası devam edecek ve Musul Osmanlı’ya kalacaktı. Şimdi 1918’te kaybettiğimiz ve bizim koruduğumuz Musul ile Kerkük bizim önümüzde duruyor. Eğer Suriye ve Irak tek devletler olarak kalmaz, buralarda terör örgütleri kurulursa Türkiye El Bab’tan da Afrin’den de çıkmaz ve Musul’a kadar gider. Amerika’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin buralarda operasyonlar yapması da bu yüzden. Türkiye’nin güçlenmesini ve büyümesini istemeyen batı  yıllardır Türkiye’yi uyarı, tehdit ve sabotajlarla vurmuştur. Bugünde rakiplerimiz değişmemiştir. Bunun için de altı çalışkanlıklarla doldurulmuş cesaret çok önemli. Bugün Afrin ve El Bab’ta ortaya koyduğumuz kararlılık da bunun için çok önemli” diye konuştu.