Dr.Sadık Ahmet Caddesi’nde Yağmur Suyu Hattı Döşeniyor Dr.Sadık Ahmet Caddesi’nde Yağmur Suyu Hattı Döşeniyor

NEVŞEHİR(MHA) Çetin, “Hemşirelik mesleği, normal çalışma saatleri ve günleri dışında çalışmak durumunda kalan, yaşamsal tehdidi bulunan görev ve sorumluluklara sahip, zamanla yarışan, yoğun stres ve baskı altında çalışan bir meslek grubudur. Hastanelerde hemşirelerin, sağlık ekibi içerisinde hasta bireyin ve ailesinin her türlü probleminde 24 saat boyunca ilk başvurdukları ve sağlık ekibi içerisinde iletişimi sağlayarak kilit rol oynayan sağlık personelidir.. 
Hemşireliğin, çalışma ortamından kaynaklanan pek çok olumsuz faktörün etkisiyle yoğun iş yüküne sahip stresli bir meslektir. Türkiye’de hemşirelik, sağlık hizmeti veren ekip üyelerinden biri olarak önemli bir yere sahip olmakla birlikte hak ettiği değeri göremiyor. Hemşire, toplumumuzda hekimin yardımcısı gibi algılanıyor, sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olduğu dile getirilse de bu söylem uygulamaya yeterince yansımıyor. Oysa sağlık hizmetleri bir bütündür ve her disiplin sağlıklı/hasta birey için çalışır. Hemşirelere verilen maaş, nöbet ve ek ödeme ücretlerinin, verdikleri hizmetin önemi ve yoğunluğu doğrultusunda yetersiz kalmaktadır. maaşlar açlık sınırının hemen üstünde yer almaktadır. Ek ödeme tutarları emekliliğe yansıtılmamaktadır. Maaşlarımız da çok düşük seviyede olduğu için emekli hemşireler yoksulluk sınırının altında kalmaktadırlar. Hemşireler için de performans kriterlerinin oluşturulması ve bu kriterlere göre yapılan tüm hemşirelik, tedavi ve bakım hizmetlerinin ücretlendirilmesi gerekmektedir. Hemşireler, maruz kaldıkları meslek hastalıkları, iş kazası riskleri, nöbetli Günlük çalışma saati ve nöbet sayısı arttıkça psikolojik problemlerin arttığı saptanmıştır. Hemşireler arasında yapılan araştırmaya göre, yüzde 96'sının duygusal tükenme, yüzde 72'sinin ise kişisel duyarsızlaşmayla karşı karşıya kaldıkları ortaya çıktı. Yapılan araştırmalarda hemşirelerin yaşadığı tükenmişliğin hastaları ve kurumu olumsuz etkilediği saptanmıştır. Bu durum ortadan kaldırılmalı, çalışanların koşulları düzeltilmelidir. Türkiye'deki sağlık sisteminin bu yönüyle acilen gözden geçirilmesi gerekir.

“İsteğimiz, branşlaşma ve eğitim konularında bize destek çıkılması, ücretlerimizin artırılması, özellikle mesai saatlerimizin düzenlenmesi. İnsanların hiç uyumadan, hiç dinlenmeden çalışması mümkün değil. Özel hayatları da var bu insanların, çocukları var, eşleri var, ailesi var, sosyal yaşamları var. Bunlara da vakit ayırması gerekiyor ama sadece iş alanında kaldıkları zaman bunlara vakit ayıramıyorlar. Bu da insanlarda tükenmişlik sendromuna neden oluyor” açıklamalarında bulundu.