Nevşehir Merkezde İl Müftülüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren Üftade Kız Kur'an Kursu’nda hafızlık eğitimini tamamlayan On Hafize için Kapadokya Kültür Merkezi'nde taç giydirme töreni düzenlendi.
Nevşehir il Müftülüğü tarafından Kapadokya Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Taç Giydirme Törenine Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’ın eşi, İl Müftüsü Yakup Öztürk’ün eşi, İl Emniyet Müdürünün eşi, İl Milli Eğitim Müdürünün eşi, STK temsilcilerinin eşleri, Kur’an Kursu Öğreticileri, öğrencileri ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.
“Cenab-ı Hak bu yavrularımıza böyle güzel mertebeyi nasip etmiş, Kur’an-ı yaşamayı ve hayatlarına tatbik etmeyi de nasip eylesin. Bu kızlarımızın hafız olmasında emeği geçen hoca hanımlarımıza ve ailelerine teşekkür ediyor, kızlarımızı tebrik ediyorum” diyen İl Müftüsü Yakup Öztürk kısa bir açılış ve selamlama konuşmasından sonra salondan ayrıldı.
Programa katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Allah’ u Teâlâ bizi yarattı. İnsan olarak bu dünyaya gönderdi. Bu dünyada nasıl yaşayacağımızı, ne yapmamız gerektiğini, nelerin yasak olduğunu bizlere Kur’an la öğretti. Bizlere Peygamber gönderdi. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) iyi bir Müslümanın nasıl olduğunu öğretti. Bizlerde Peygamber efendimizin bize bıraktığı emanete sahip çıkmalıyız. Peygamber efendimizin bize bıraktığı en değerli emanet Kur’an-ı Kerimdir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki; “Kur’an’a sımsıkı sarılın. Size bıraktığım emanete sahip çıkın. Kur’an’ın yolundan ayrılmayın. Kur’an sizden ne istiyorsa onu yapın. Kur’an size neyi yasaklıyorsa ondan uzak durun.” Hadisi şerifini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:“ Hepimiz bu hayatın imtihanını en güzel şekilde geçirelim sonrada cennete gidelim istiyoruz. Peki bizi cennete götüren yol nerden gider?” Sorusunu güzel bir örnekle açıklaya Prof. Dr. Huriye Martı; “Ben Ankara’dan yola çıkarken Nevşehir’e giden yolun nasıl ve nerelerden geçtiğini, nereden gidersem güzel, neren gidersem kötü olduğunu ancak haritaya bakarak anlıyorum. Allah’ta bize cennete gitmek için en doğru yol nereden gider; işte bunun haritası olarak Kur’an-ı Kerim’i gönderdi. Kur’an-ı Kerim bize söyler sakın şu yola sapma, sakın bu yoldan gitme orası seni cehenneme götürür. Cennete gitmek istiyorsan doğru yol bu taraftandır der. Kur’an-ı Kerim bizim düzgün olan, sağlam olan hayatımızın haritasıdır. Elinde harita olmadan yola çıkan insan nasıl kaybolursa, nasıl derbeder olursa, nasıl maksadına ulaşamazsa; elinde Kur’an-ı Kerim olmadan yaşayan insanda maksadına ulaşamaz, cennete varamaz, perişan olur, derbeder olur, hayatı boşa geçer. Kur’an-ı Kerim’in bize emanet olduğunu, bu emanetin bizi bir harita gibi bizi cennete götürdüğünü bileceğiz. Peki Kur’an-ı Kerim’in emanet olduğunu, emanete sahip çıkmak nasıl olur; O’nu okumak, anlamak ve yaşamakla olur. Bizler hayatımız düzenli olsun, huzurlu olsun istiyorsak Kur’an-ı Kerim’de ne diyorsa yapmak zorundayız. Biz sadece kendimizi değil gençlerimizin, çocuklarımızın Kur’an-ı Kerim’i okumasını ve anlamasını sağlamak zorundayız. Biz Kur’an-ı Kerim ile yaşayan insanlar olmak zorundayız. Ancak o zaman Kur’an emanetine sahip çıkmış oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Üftade Kız Kur'an Kursu öğrencileri tarafında hazırlanan piyes ve ilahilerin okunmasından sonra Hafizelerin takdimi yapıldı ve Hafizeler tarafından Aşr-ı Şerif okunuşu ile Taç merasimi gerçekleşti.
Hafizeler ve Hocaları İl Müftülüğü tarafından birer çeyrek altın ile, Mahmut Sami Ramazanoğlu İlim ve Kültür Vakfı tarafından da çeşitli hediyelerle ödüllendirildi.
