Başarı göreceli bir kavram olduğu kadar aslında kesindir. Bir yarışmanın iki birincisi olmaz, altın madalya tektir. Peki ikinci olanı başarısız saymak doğru mudur? Peki başarılıysa birincinin başarısını o zaman nasıl adlandırmalıyız? İşin bu kısmından çok başarıya giden yolda karşımıza çıkanlara değiniceğiz ve iş hayatında başarılı olmanın değerlendirmesini tartışacağız.
İyi bir işte çalışıyorsanız sizi de başlangıç seviyesinde başarılı kabul etmek mümkündür. İyi bir okul mezunu ve iyi bir cv’niz sayesinde o işe sahip olma ihtimaliniz vardır. İhtimal diyorum çünkü her şey mükemmel olsa da son karar karşı tarafındır. Bu noktada yaptıklarınız önemlidir. İşinizi idare mi ediyorsunuz yoksa yaptıklarınızla çıtayı mı yükseltiyorsunuz? Şirketin yıllık karı 15M tl ve siz işe geldiğinizdeki sonra ki yıl bu kar 18M tl bu sonuç sizi başarılı kılar mı? Evet, ancak finansal değerlendirmelerde zaten başarılı bir iş planı mevcutsa bu rakamlara ulaşılacağı yıl öncesi hedeflerden bellidir. Peki başarıya böyle değilde, ar-ge çalışmalarında sizin dönemizde yapılan bir ürünün 100 binden fazla satılması olarak değerlendirirsek evet yine başarılı olan sizsiniz. Çok uzatmadan şunu ifade etmeliyiz. Başarının ölçüsü yükselmek ve kendini tekrar etmemektir. Değişimler ve dalgalanmalar yaşanabilir ama eğer büyük resmen baktığınızda yükselen bir grafik gözükmüyorsa başarı orada yoktur. Dolayısıyla resmi değişitirmek için birşeyler yapmalısınız.
