Göğe Bakma Durağı / Turgut Uyar

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

TURGUT UYAR KİMDİR?

Cemal Süreya, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan gibi isimlerin yer aldığı “İkinci Yeni” şiir akımının önemli şairlerinden Turgut Uyar, 90. doğum yıl dönümünde anılıyor.

Usta şair Uyar, 4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğdu, ilkokulu babasının memuriyeti nedeniyle İstanbul ve Eskişehir’de tamamladı.

Ya Çok Seversen 4. Bölümde Aşk operasyonu! Ya Çok Seversen 4. Bölümde Aşk operasyonu!

Bir şiirindeki “İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım” mısrasıyla, ‘insanların sahip olduğu güzelliklerin herkese eşit olarak dağıtıldığını ve onları görebilmek için büyük çaba sarf etmeden, sadece başını kaldırıp bakmanın yeterli olduğunu’ aktaran şair, ilkokul yıllarında manzumeler yazmaya başladı, Hayyam, Nedim, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Ahmet Haşim gibi şairlerin eserlerini okudu.

Yatılı olarak 1941’de Konya Askeri Ortaokuluna giren şair, Bursa Askeri Lisesinde eğitime başladı, 1947’de Askeri Memurlar Okulundan mezun oldu. Uyar, 1948’de personel subayı olarak ilk görev yeri Kars’ın Posof ilçesine (Ardahan) tayin oldu. Daha sonra Terme Askerlik Şubesine, oradan da Ankara’ya atanan Uyar, Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Dairesi Başkanlığında üsteğmen olarak görev yaptı.

“Yad” isimli ilk şiiri 1947’de Yedigün dergisinde yayımlanan şair, 1948’de Kaynak dergisinin açtığı bir şiir yarışmasında ikincilik kazandı. Yarışmadan sonra, seçici kurulda bulunan şair-yazar Nurullah Ataç, birincilik adayının Uyar olduğunu açıklayarak, ileride çok iyi bir şair olacağını söyledi.

İlk kitabı “Arz-ı Hal” 1949’da Kaynak Yayınlarından çıkan Uyar, 1952’de “Türkiyem” adlı ikinci kitabını Nurullah Ataç’ın ön sözüyle yayımladı. Kitap, o ve sonraki dönemlerin ünlü şairlerinin kitaplarının yayımlandığı yayınevlerinden biri olan Varlık Yayınlarından çıktı.

Uyar’ın “Tütünler Islak” kitabı 1963 Yeditepe Şiir Armağanı, Tomris Uyar’la birlikte Lucretius’tan yaptığı “Evrenin Yapısı” çevirisiyle 1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, “Kayayı Delen İncir” 1983 Behçet Necatigil Şiir Ödülü, yeni şiirlerinin eklendiği ve tüm şiirlerini toplayan “Büyük Saat” kitabıyla 1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.

Şair, şiir dalında “Arz-ı Hal”, “Türkiyem”, “Dünyanın En Güzel Arabistanı”, “Tütünler Islak”, “Her Pazartesi”, “Divan”, “Toplandılar”, “Kayayı Delen İncir”, “Büyük Saat”, inceleme dalında “Bir Şiirden”, eleştiri dalında “Sonsuz ve Öbürü” eserlerini okuyucuyla buluşturdu.