Urgenç sözlerine şu ifadelerle devam etti; O gün 11 Nisan 1919 Cuma günü tıbbiyeli bir öğrenci Kemal Bey’in mezarında aslında bizlere seslenmişti. "Kemal sen şu anda toprağa ektiğimiz bir çiçeksin. Orada büyüyecek dalların o kadar ki, seni bu akıbete lâyık görenlerin hepsini paramparça edecekler, intikamın behemal alınacaktır Kemal"
Formun Üstü
1.Dünya savaşı esnasında, yurdun birçok yerinde olduğu gibi Yozgat civarında da bazı Ermeni çetelerin isyan ve saldırıları ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, isyan ve kalkışma hareketlerine, terör faaliyetlerine tedbir ve önlem almak için 1915 yılında bugün asılsız Ermeni iddialarına gerekçe gösterilen- Tehcir Kanunu (zorunlu göç) uygulamasını gerçekleştirmişti.
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey`de devletin kendisine verdiği görev ve yetkiler dâhilinde, Tehcir kanunu ile ilgili uygulamaları yaparak tedbir almıştı. Fakat Kaymakam Kemal Bey, mütarekeden sonra Ermenilere zulüm yaptığı iddiasıyla işgalci İngiliz ve Fransız makamlarının baskısı ve dönemin işbirlikçi hainlerin iftiraları Nemrut Mustafa divanının kararıyla 10 Nisan 1919’da İstanbul Beyazıt meydanında asılarak idam edilmiştir.
Kaymakam Kemal Bey`e Atatürk`ün talimatıyla 14 Ekim 1922 tarihinde TBMM tarafından MİLLİ ŞEHİT unvanı verilmiştir.
Kaymakam Kemal Bey`in vasiyeti;
"Türk milleti ebediyen yaşayacak, Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır. Allah millet ve memlekete zeval vermesin. Fertler ölür millet yaşar. İnşallah Türk Milleti ebediyete kadar yaşayacaktır."
