Günümüzde insanların en büyük hayallerinden biri de ev sahibi olmak. Ancak Emlak Konut piyasasının yüksek olmasından dolayı ev sahibi olmak bir hayalden öteye geçemiyor. Ekonomiyi canlandırmak isteyen ve vatandaşa ev sahibi olma imkanı sağlayan Emlak Konut 30 farklı projeyi 20 yıl vade ile hayata geçirdi. Vatandaşa ev sahibi olma fırsatı sunan Emlak Konut'un projesinde yüksek peşinat kısa vade yok. İstanbul, Ankara başta olmak üzere uygulananan proje Şubat 2017 tarihinde başladı. Bu proje kapsamında dar gelirli vatandaşın da ev sahibi olma fırsatı oldu. Emlak Konut'un başlatmış olduğu bu kampanyada amaç hem ekonomiyi canlandırmak hem de vatandaşı ev sahibi yapmak. 

Emlak Konut'un bu projesinde vatandaşlar %5 peşinatla ve 20 yıl vade ile ev sahibi olabilecek. Türkiye’de ilk kez 20 yıl vadeli konut satışı yapılmasının önü açıldı. 

Gayrimenkül sektörü konutta ilk seferberliği 15 Temmuz'dan sonra başlatmıştı. 1 Şubat'ta başlayan ikinci seferberlik 31 Mart 2017 tarihinde sona erecek.  Vatandaşlar normalde yüzde 20 olan peşinatın sadece %5'lik kısmını ödeyecekler. Kalan yüzde 15'lik kısmını ise konut teslim tarihine kadar ödeyebilecekler. Emlak Konut'ta bu kapsamda ev satın alacaklar 20 yıl vadede yüzde 0,79 faiz, 10 yıl vadede 0,45 faiz ödeyecekler. 60 ay vade seçeneğini değerlendirenler ise faiz ödemeyecekler.

KAMPANYADA YER ALAN PROJELER

20 yıl vade ile ev sahibi olma kampanyasında yer alan 30 projenin isimleri şu şekilde:

“Adım İstanbul, Avrupa Konutları Başakşehir, Avrupark, Emlak Konut Başakşehir Evleri, Başkent Emlak Konutları, Batışehir, Büyükyalı İstanbul, Ebruli Ispartakule, Esenler Emlak Konutları, Evora Denizli, Evvel İstanbul, Gebze Emlak Konutları 3. Etap, Göl Panoroma Evleri, İstmarina, Karat 34, Karat Ofis Bakırköy, Koordinat Çayyolu, Körfezkent 4, Köy Zekeriyaköy, Maslak 1453, Park Mavera 2, Metropol İstanbul, Nevşehir Emlak Konutları, Nidapark Kayaşehir, Nidapark Küçükyalı, Niğde Emlak Konutları, Sofa Loca, Tema Şehir Konya, Tual Adalar, Tual Bahçekent.”

9 BANKA KAMPANYAYA  KATILIYOR

Kampanyaya 9 banka katılıyor. Bunlar Albaraka, Garanti Bankası, Halkbank, Türkiye İş Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım, Yapı Kredi Bankası, Ziraat Bankası ve Ziraat Katılım Bankası.

KAMPANYA TARİHLERİ

1 Şubat 2017'de başlayan kampanyanın sona ereceği tarih 31 Mart 2017.

“KONUT KAMPANYALARI KISA VADEDE EKONOMİYİ CANLANDIRIR”

Konut sektöründe Emlak Konut GYO tarafından başlatılan, GYODER, KONUTDER ve diğer firmalar tarafından geliştirilen kampanyaları değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, kampanyaların kısa vadede sektörü ve genel ekonomiyi hareketlendireceğini söyledi.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) iştiraki Emlak Konut GYO’nun, konut satışları için “Güçlü Türkiye İçin Birlik Vakti” sloganıyla başlattığı kampanya, daha sonra Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Konut Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) üyesi firmalar ve bağımsız inşaat şirketleri tarafından da benimsenerek yayılmıştı. Kampanya şartları ile, kampanyanın konut sektörüne ve ekonomiye olası etkilerini değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, kampanyanın konut sektörüne oldukça büyük bir ivme kazandıracağını, bu ivmenin bankalar aracılığıyla tüm ekonomiye yansıyacağını ifade ederek, “Ancak kalıcı bir hareketlilik için kalıcı düzenlemeler geliştirilmeli. Zira konut sektörü uzun zamandır Türkiye ekonomisinin lokomotifi görevini görüyor” diye konuştu.

“Sektöre güven vererek üretimi artırır”
Emlak Konut GYO’nun 15 Temmuz’da gerçekleşen menfur darbe girişiminin ardından başlattığı “Ülkemizin Yarınlarına Güveniyoruz” kampanyasının etkilerini kısa sürede yok ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Aybar, “Kampanya öncesinde bankaların konut kredisi faiz oranları yüzde 1,10-1,15 bandında iken yüzde 1’in altına indi. Bu sayede önümüzdeki yıllar için yatırımlar ve projelerin devam etmesi sağlandı. Bu kampanya sayesinde 2016 sonunda konut satışları rekor kırdı. Şimdiki kampanya ise 2017’yi kazanmayı amaçlıyor. Hem sektöre canlılık getirmek, hem bu canlılığı korumak, hem genel ekonomiye katkı sağlamak, hem de inşaat sektörüne güven vererek üretimi artırmak amaçlanıyor” ifadelerini kullandı.

Diğer müteahhitler katılacak mı?

Kampanya şartlarının bugünün koşullarında son derece avantajlı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aybar, “Ancak, piyasadan edinilen izlenim, bankalar ve benzeri kuruluşların, hayat sigortası gibi enstrümanlarla bu oranı yukarı çektikleri yönünde. Bu oranlar ortalama piyasa faiz oranlarına göre oldukça düşük ve kredi vadelerine göre ise oldukça fazla. Bugün, piyasadaki bankaların, faiz oranları yüzde 1’in altında ama ne faiz oranı ne de vade süresi açısından Emlak Konut kampanyasındakiler kadar düşük ve uzun değil” dedi. Kampanyanın tüketici açısından da son derece avantajlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aybar, “Bu tip kampanyalar sayesinde konut yatırımını beklemeye almış olan tüketiciler de harekete geçerek konut satın alma yolunu seçebilirler” diye konuştu.

Bye Bye Happiness - Organize İşler - YouTube'dan dinle Bye Bye Happiness - Organize İşler - YouTube'dan dinle

Bu hareketlenmenin sadece markalı konut projelerinde ve bu projeleri üreten firmalarda kalıp kalmayacağının belirsiz olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aybar, “Zira markalı konut projeleri üreten firmalar, sektörün yalnızca yüzde 12’sini oluşturuyor. Sektörün kalan yüzde 86’sını oluşturan diğer müteahhitlerin bu kampanyaya katılıp katılmayacağı belli değil. Ancak kanaatimce onlar da kampanyanın bir ucundan tutacaklardır” şeklinde konuştu.

“Faiz gelir vergisinden düşülmeli”
Bu tip kampanyalarda vadeden çok faize dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aybar, “Borç tutarıyla gelir dengesinin de gözetilmesi gerekiyor. Bu noktada esas çarenin, faiz tutarının kısmen de olsa gelir vergisi matrahından düşülmesi olduğunu düşünüyorum” dedi. Kampanya nedeniyle bir süre sonra fiyatların da artmaya başlayacağını ileri süren Prof. Dr. Aybar, “Bu kampanyaların konut fiyatlarını arttırırken konut kredilerinin genişlemesine neden olacağı bekleniyor. Düşük faiz oranının ortaya çıkaracağı maliyeti yüklenici inşaat firması konut fiyatına zam olarak yansıtırken kredi genişlemesi nedeniyle artan konut talebi fiyatları yukarı yönlü harekete geçirebilir. Bu oran 1,15-1,20 bandında gerçekleşecektir. Ayrıca, yüzde 0.70 faiz oranı firma tarafından sübvanse edilen bir oran, yani aradaki farkı firma bankaya ödüyor. Bankalar ise, 240 ay gibi uzun vade ve düşük faiz oranları ile genişleyen kredi hacminden pozitif getiriler elde edecek. Fakat uzun vadede baz ve cari oranların düşük seviyede kalamayacağını da hesaba katmamız gerek. Genel itibarıyla kazanan hem konut üretici firmaları, hem bankalar hem de yatırımcılar olacaktır. Konut piyasası çekişli bir ekonomik büyüme modeli uygulayan Türkiye, bu sektörü canlandırarak geçici de olsa bir rahatlama sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.