Folik Asit Kullanımının Hamilelikteki Etkileri Folik Asit Kullanımının Hamilelikteki Etkileri
Karatay Diyeti'nin önerilerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
1. Sızma zeytinyağlı her türlü sebze yemeği yenebilir. Bakla, kabak kalye,
kuru ve yaş fasulye gibi...
2. Bir tabak kıymalı taze veya kuru sebze yemeği yenebilir.
3. Yemekler ile ekmek, pirinç pilavı ve makarna yenilmeyecek!
4. Yoğurt ve salatalara her türlü taze maydanoz, taze veya kuru nane,
kekik, fesleğen vb otlar eklenebilir.
5. Yemeklerde ve salatalarda zeytinyağı olarak ısıl işlem görmemiş soğuk
sıkım zeytinyağı kullanılabilir.
6. Mısırözü ve ayçiçeği yağları yemek pişirme ve kızartmalarda kesinlikle
kullanılmayacak!
• Isıtmaları ile trans yağlar oluşur.
• Yüksek ısıda sıvı yağlar doğal özelliklerini kaybederek trans yağlara
dönüşürler. Trans yağlar, kan yağlarından trigisedleri yükselterek karaciğer
yağlanmasını başlatır. Bu nedenle kalp, damar hastalıkları, felç ve her türlü
kanser nedeni olan en zararlı yağlardır.
• Trans yağlar, hayvansal katı yağlardan daha tehlikelidir ve daha önce de
bahsetmiş olduğumuz gibi her türlü dejeneratif hastalığın, alerji ve kanserin
başlama nedenidir.
• Trans yağlar, insülin direncini başlatan en tehlikeli kimyasal maddelerdir.
însan vücudu doğal olmayan bu yağları tüketmeye programlanmamıştır
7. Margarin haline dönüştürülmüş olan sıvı yağlarda da fazla miktarda
trans yağ meydana gelmektedir. Bu sebeple margarin kullanılmayacak!
8. Vücut yağlanmasını önlemek ve bozulmuş kan yağlarını normalleştirmek
amacı ile mutlaka doğal -geleneksel usul- tereyağı ve esansiyel sıvı
yağlar tüketilmelidir. Doğal balık yağı Omega-3 ve kolesterol, bütün hücre
zarlarımızın temel yapı maddeleridir.
• Hücresel tıp, hücre zarlarının yapısını inceleyen bir bilim dalıdır.
Çağımızda nano teknolojinin ilerlemesi sonucu, hücre zarlarının yapısını
en ince ayrıntılarına kadar inceleyebilmeyi mümkün kılmıştır. Elde edilen
ayrıntılı bilgiler sonucu hücre zarlarının doğal yapı taşı olan Omega-3 yağ
miktarının azalması ve Omega-6 yağ miktarının çok fazla olması sonucu,
hücrelerin normal olarak çalışamadığı; zayıflayarak her türlü hastalığa
zemin hazırladığı bilimsel olarak gösterilmiştir.
• îleri yaşlarda ortaya çıkan bütün dejeneratif hastalıkların nedeni
olarak, hücre zarlarında Omega-3 yağ miktarının azalması, buna oranla
Omega-6 ve trans yağ miktarının çok artmış olması gösterilmiştir. Taş devrinde
yaşayan insan kalıntılarından alınan DNA örneklerinde dejeneratif
hastalıkların bulunmadığı ve Omega-3/Omega-6 oranın 1/1 olduğu bildirilmiştir.
 
9. Bal, reçel ve pekmez yok!
• Kan glukozuna hızla dönüşen, boş kalorili tatlı oldukları için...
10. Tatlılara, çaylara ve kahveye hiçbir şekilde tatlandırıcı eklenmeyecek.
• Suni (yapay) tatlandırıcılar karaciğer ve iç yağlanmasına neden oluyor
ve şeker hastalığını başlatıyor.
11. Üzerinde diyet yazan kurabiye, bisküvi, çikolata, şeker vb yenilmeyecek.
 
12. Hiçbir şekilde diyet ve gazlı içecekler kullanılmayacak.
13. Keten tohumu ve balık yağı (Omega-3), kan yağlarını düzenler, kanı
sulandırır, kilo vermeyi kolaylaştırır, kilo almayı önler, hipertansiyon ve depresyon
gelişmesini engeller.
14. Keten tohumu azar azar yiyeceklere eklenebilir. Susam da keten tohumu
kadar faydalıdır. Arzu edildiğinde onun yerine kullanılabilir.
• Keten tohumu, doğal olarak kabızlığın giderilmesinde yararlıdır.
Fazlası ishal yapabilir.
15. Tüketilen yiyeceğin doğal ve bütün olmasına dikkat edilmelidir.
16. İşlenmiş olan yiyeceklerde gizli olarak -damak tadını etkilemek
amacı ile-, tehlikeli ve kanser yapan, damar sertliğini başlatan zararlı trans
yağlar ve bozuk şekerler bulunur.
17. Yemeklerimizde tuz miktarı azaltılmalıdır. Rafine tuz yerine kristal
kaya tuzu (cam veya ahşap değirmende öğütülerek) kullanılmadır.
18 .Tahıllar, un ve nişastalı bütün gıdalar tüketildikten hemen sonra kan
şekerine dönüşürler. Bu tür gıdalar, daha sonra karaciğer yağı ve iç organ
yağı olarak depo edilirler. İnsülin ve leptin direncini başlatır ve giderek
artırırlar. Bu sebeple tüketilmemelidirler.
19. Aşırı miktarda meyve ve meyve suyu tüketildiğinde de, vücudumuzun
kan şekerinde aşırı miktarda yükselme görülür. Enerji olarak kullanılmadıkları
için kan yağlarına dönüşür ve yağ olarak birikirler. Selülit
nedenidirler. Selülit, insülin ve leptin direncinin önemli bir belirtisidir. Be
nedenle meyveler, önceki bölümlerde anlattığımız ölçüde ve özellikte az
miktarda tüketilmelidir.
• Araba lastiği şekilde göbek yağlanması son derece tehlikelidir. Göbek
yağlanması, karaciğer yağlanmasının ve insülin-leptin direncinin önemli
bir kanıtı ve belirtisidir. Göbeği olan herkesin önce karaciğeri yağlanır,
daha sonra da göbekyağı artmaya başlar.
• Kalp, damar, böbrek gibi organların yağlanması da karaciğer yağlanması
ile başlamaktadır. Kadınlarda selülit, kalça ve göbek yağlanması;
erkelerde göbek yağlanması ve memelerin büyümesi de saydığımız bu
nedenlerdendir.
• Kan yağlarının bozulması, kan kolesterolün yükselmesi de karaciğer
yağlanmasının kaçınılmaz bir sonucudur.
• Şişmanlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından en tehlikeli hastalıklardan
biri olarak kabul edilmektedir. Dejeneratif dediğimiz, ileri yaşlarda ortaya
çıkan öldürücü hastalıkların nedeni kilo alma, yani vücudun yağ miktarının
artmasıdır.
• Ancak unutmayalım ki şişmanlık ve şişmanlığın neden olduğu, ileri
yaşlarda ortaya çıkan hastalıklar, genel kanının aksine önlenebilir hastalıklardır.
Özellikle 30'lu yaşlarda farkında olmadan yavaş yavaş karaciğer
yağlanması başlamaktadır. Bunun zamanında farkına varılarak karaciğer
yağlanmasını önlemek mümkündür. Bu şekilde 40-50 yaşlarda ortaya çıkacak
olan birçok sağlık sorunu yaşanmayacaktır. Bu hastalıkların genetik olmadığını,
önlenebilir olduğunu daha önce birkaç kez vurgulamıştık.
20. Her gün 2-2,5 litre taze limonlu doğal kaynak suyu içilmeli.
21. Beslenmenin önerildiği şekilde düzenlenmesinin dışında her gün
40-50 dakika sık adımlarla yürüyüş yapılmalı. Evde 10 dakika ip atlanabilir.
30 dakika sevilen bir müzik dinlenebilir. Bir arkadaş, kardeş ya da eşiniz ile
10-20 dakika dans edilebilir.
Son olarak her gün 2-3gr katkısız Omega-3 tüketilmelidir.
• Omega-3 yağ kapsülleri içinde kesinlikle Omega-6 yağı bulunmamalıdır.